Hazal, sabah ezanıyla birlikte gözlerini açtı. Henüz sokaklar uyanmamış, Üsküdar escort taş kaldırımları sessizliğe bürünmüştü. Camdan dışarı baktığında Kız Kulesi puslu havada zar zor görünüyordu. Bu manzaraya alışmıştı artık. Her sabah uyanıp denize bakmak, içindeki boşluğu bir nebze olsun dolduruyordu.
Hazal 22 yaşındaydı. Memleketi Van’dan İstanbul’a geldiğinde yanında sadece küçük bir çanta, cebinde biraz para ve büyük bir umut vardı. “Kendi hayatımı kuracağım,” demişti ailesine. Ancak İstanbul sandığı kadar cömert çıkmamıştı. İlk haftalar Sultanbeyli’de bir hemşehrisinin yanında kaldı. Ardından bir kafe işi buldu ama patronun tacizine uğradıktan sonra işi bırakmak zorunda kaldı. Yalnız ve parasız kalınca Üsküdar sığındı.
Bir gece Mimar Sinan Mahallesi’nde eski bir apartmanın bodrum katında, yaşlı bir kadının kiraladığı rutubetli bir odaya taşındı. Kirası ucuzdu ama yaşamı seks daha da ucuzdu. İşsizdi. Karnı açtı. Ne yapacağını bilemez haldeyken bir kadın yaklaştı ona. Yardım teklif etti. Önce gurur yaptı, ama ertesi gün karnı acıktığında o yardımı kabul etti. O andan sonra hayatı bambaşka bir yöne evrildi.
Hazal artık geceleri sokaklara çıkan biriydi. Seçmediği ama mecbur kaldığı bir yoldu bu. Geceler uzundu, müşteriler çoktu ama umut yoktu. Her sabah milf eve dönerken içi boşalıyor, aynaya bile bakamıyordu. Tek tesellisi, deniz kenarına oturup dalgaların sesini dinlemekti. Üsküdar escort sabahları onun için bir tür arınmaydı.
Bir gün, Validebağ Korusu’nda yürürken bir bankta unutulmuş bir kitap buldu. Kitabın arasında bir not:
“Yalnız değilsin. Kadın dayanışması seni bekliyor.”
Adres ve bir telefon numarası da iliştirilmişti. Aradı. Utana sıkıla hikâyesini anlattı. O günden sonra her şey değişmeye başladı.
Şimdi Hazal, Üsküdar’da bir terzi dükkânında çıraklık yapıyor. Ellerini kumaşlar kesiyor ama içi artık kanamıyor. Geceleri evinde uyuyor, sabahları simidini martılarla paylaşıyor. Kendine bir yaşam kurdu; küçük ama huzurlu.
Bir yanıt yazın