Beykoz escort yeşil yamaçlarına yaslanmış dar sokaklarında, 29 yaşındaki Ayşe her sabah umutla uyanırdı. Güne, pencereyi açıp karşısındaki ağaçların arasından süzülen Boğaz havasını içine çekerek başlardı. Sessiz seks bir mahallede, annesiyle birlikte yaşadığı evde hayat sakin ama zor geçiyordu. Babasını birkaç yıl önce kaybetmişti, annesi ise emekli maaşıyla zar zor geçinmeye çalışıyordu. Evin tüm yükü Ayşe’nin omuzlarındaydı.
Ayşe, üniversite eğitimini iletişim fakültesinde tamamlamıştı. Mezun olurken, televizyonculuk ya da reklamcılık alanında iş bulacağını hayal ediyordu. Ama hayat, çoğu zaman olduğu gibi, ona farklı bir yol çizmişti. Pandemi, ekonomik kriz, artan işsizlik… Elindeki diplomayla başvurduğu yerlerin çoğundan geri dönüş alamamış, sonunda bir kafe zincirinin Beykoz şubesinde işe başlamıştı.
Sabahları saat sekizde kafede olur, kahveleri hazırlar, siparişleri yetiştirirdi. Gün boyu ayakta kalmak kolay değildi ama Ayşe alışmıştı. En büyük zorluk ise akşam eve döndüğünde dinlenecek zamanı olmadan freelance oral çeviri işleriyle uğraşmak zorunda kalmasıydı. Her gece gözleri yorgunluktan kızarana kadar bilgisayar başında çalışırdı. Çünkü ay sonunda elektrik faturasını ödemek, annesinin ilaçlarını almak, kirayı denkleştirmek gerekiyordu.
Bir gün kafede kitap okurken tanıştığı bir kadın müşteriyle sohbeti ilerledi. Kadın, yerel bir kültür merkezinde yaratıcı yazarlık atölyeleri düzenlendiğini ve Ayşe’nin bu konuda yetenekli olabileceğini söyledi. Ayşe, uzun süredir yazmak istediğini ama fırsat bulamadığını söylediğinde, kadın sadece “Denemekten zarar gelmez,” dedi.
Bu cümle Ayşe’nin aklından günlerce çıkmadı. Sonunda, bir cesaretle atölyeye başvurdu. Gündüz kafede çalışıyor, akşamları haftada iki gün kültür merkezine gidiyordu. . Eğitmenleri ona yazılarını dergilere göndermesini önerdi. İlk yazısı yayımlandığında Ayşe, uzun zamandır ilk defa başardığını hissetti.
Beykoz escort rüzgârlı sokaklarında yürürken artık daha dik yürüyordu. Ve o hayaller, yavaş yavaş gerçeğe dönüşüyordu.
Bir yanıt yazın