
Üsküdar escort sabaha karşı sessizliğe bürünen sokaklarında adımlarını sürükleyen genç bir kadın vardı. Adı Aysel’di. 22 yaşındaydı ama yüzü, yaşadıklarının seks izlerini çok daha derin taşıyordu. Her gün aynı şekilde başlıyor, aynı şekilde bitiyordu onun için. Hayat, sanki onu unutan bir rüzgâr gibi geçmişti üzerinden.
Aysel, Mardin’in küçük bir köyünden çıkıp gelmişti İstanbul’a. Babası, onu 15 yaşında milf tanımadığı biriyle evlendirmek istemişti. Kabul etmedi. Kaçtı. Cebinde sadece birkaç banknot, yüreğinde ise büyük umutlarla Üsküdar’a geldi. İlk günlerinde kimsesi yoktu. Sahilde sabahladı, bir simitle iki gün geçirdi. Sonra bir kadın yaklaştı yanına. “İş istersen yardımcı olurum,” dedi. Aysel’in bilmediği bir hayatın kapısı aralanıyordu o an.
Zamanla, istemediği şeylere alıştı. Hayat kadını olmuştu. Geceleri Üsküdar escort sokaklarında müşteri arıyor, sabahları yorgun düşüp eve dönüyordu. İçten içe parçalanıyordu ama başka çıkış yolu olmadığını düşünüyordu. Toplumun ona biçtiği rolü, utançla taşıyordu. İnsanlar ya yok sayıyor ya da hor görüyordu. Oysa onun da hayalleri vardı. Öğretmen olmak istiyordu, çocuklara kitap okumak, bir sınıfın başında durmak.
Bir sabah, Salacak sahilinde otururken gözyaşlarını tutamadı. Yanına genç bir kadın geldi. Elinde bir dosya vardı. Psikolog olduğunu ve Üsküdar escort Belediyesi Kadın Danışma Merkezi’nde çalıştığını söyledi. “Konuşmak götten istersen sadece dinleyeceğim,” dedi. Aysel önce uzak durdu, ama ertesi hafta o merkezi buldu. Sessizce içeri girdi. İlk kez biri ona acımadan, yargılamadan baktı.
Aylar geçti. Aysel terapi aldı, destek gördü, meslek edindirme kurslarına katıldı. Kuaförlük belgesi aldı. Bir kuaförde çalışmaya başladı. Artık geceleri değil, gündüzleri sokaktaydı. Şimdi, Kız Kulesi’ne her baktığında ağlamıyor; “Bir gün mutlaka,” diyordu.
Bir yanıt yazın