
Ümraniye escort dar sokakları, gece olunca sessizleşirdi. Rüzgâr, apartmanların arasından geçerken hafif bir uğultu bırakırdı. Yağmurun ardından kaldırım taşları parlıyor, sarı sokak lambalarının ışığı su birikintilerine vuruyordu. Aylin, yorgun adımlarla yürüyordu. İnce montu rüzgârı geçirmiyor, ama o buna alışıktı. Hayat, ondan hem sıcaklığı hem güveni çoktan almıştı.
Aylin, yirmi iki yaşındaydı. Küçük yaşta babasını kaybetmiş, annesiyle birlikte İstanbul’a taşınmışlardı. Ümraniye escort kalabalığı, yoksulluğu, gürültüsü ilk başta ona umut gibi gelmişti. “Büyük şehirde fırsatlar vardır,” demişti annesi. Ama fırsatlar, bazen sadece başkalarının payına düşerdi.
Lisedeyken okulu bırakmak zorunda kalmıştı. Annesi hastalanınca çalışmaya başladı. Önce bir markette evli vip esc kasiyerlik yaptı, sonra temizlik işlerine girdi. Ama kazandığı para kiraya bile yetmiyordu. Bir gün annesinin ilaçlarını alamadığı için çaresizlikle ağlarken, bir tanıdığı ona “kolay yoldan para kazanabileceğini” söyledi. Aylin o an sadece sustu. Ama birkaç hafta sonra, evde buzdolabı bomboşken o suskunluk yerini mecburiyete bıraktı.
O günden sonra geceler, onun geçim yolu oldu. Ümraniye escort arka sokaklarında dolaşıyor, insanların bakışlarından kaçıyordu. Her sabah eve döndüğünde aynaya bakmaya cesareti kalmıyordu. İçinde sürekli aynı cümle yankılanıyordu: “Ben buraya ait değilim.”
Bir sabah eve dönerken kondom bir parkta oturan yaşlı bir kadın gördü. Kadın ağlıyordu. Yanına gidip su verdi, sonra sessizce oturdu. Kadın ona dönüp, “Evladım, insanın hayatı bazen yanlış yollardan geçer ama bu, onun kötü olduğu anlamına gelmez,” dedi. O cümle, Aylin’in kalbine kazındı.
O günden sonra değişmeye karar verdi. Kadının yönlendirmesiyle Ümraniye Kadın Dayanışma Merkezi’ne gitti. Başta utanmıştı ama oradaki kadınlar onu dinledi, yargılamadı. Dikiş dikmeyi, el işi yapmayı öğrendi. Küçük işler alıp para kazanmaya başladı.
Bir yanıt yazın